• Migi to Dali İncelemesi

    Yönetmen: Cao Cong
    Stüdyo: CompTown , Geek Toys Edit
    Tür: Dram, Gizem, Komedi
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: 13
    Anime Puanı : 10/6

     
    Yine farklı bir anime ile karşınızdayım. 2023’ün sonlarında yayına başlayıp 13 bölümünde final yapan Migi & Dali, tam aradığım uzunlukta bir anime olmuş. Günümüzde kısa ve daha önemlisi biten güncel anime bulmakta hayli zorlanıyoruz. Migi to Dali ise mangaya sadık kalarak tüm hikayeyi 13 bölümde bitirmiş. Yakın zamanda Mangaka’sının erken yaşta Kanser’den dolayı üzücü vefatı üzerine, animeyi hemen çekmişler onun anısına. (Ekstra alkış) Fakat puanıma bakıp bu animeye haksızlık etmenizi istemem. Çünkü benimki kişisel bir puan, ve animenin eksilerin benim sevmediğim kısımlardan oluşuyor. Ondan böyle bir puan verdim, şimdiden uyarmak istedim. Peki animemizin Konusu nedir? İkiz kardeş olan Migi ve Dali bir aileye evlatlık olarak gider. Ama aile, tek çocuk kabul almak durumunda kaldığı için Bizim deli ikili de bir çocukmuş gibi yapar ve hikaye başlar. Daha fazla detay vermeyeceğim fakat şunu söyleyebilirim; ilk bölümü bitirdikten sonra after credit’i izleyin (Tüm bölümlerde after credit var bu arada, önemliler) İkinci bölümü de izleyin çünkü ana konu yavaş yavaş işleniyor. Ben bu ana konu yani kardeşlerin amacı hakkında, spoiler vermek istemem size sürpriz olsun. Daha çok keyif alırsınız izlerken.

    Anime aslında karanlık bir ton’a sahip olabilirmiş fakat komedi kısımları bolca var. Hem de istemediğim kadar çok var. Kahkaha attırmadı belki, ama beni yer yer gülümsetti. (Bazen de rahatsız etti, komiklik adına çizgiyi aşmışlardı. Bu arada bu çizgilerin aşılması yüzünden +16 yaş sınırı da çekmiş oldu anime kendini) Çizimler ve özellikle gerilim müziğini çok beğendim. Animasonlar da fena değildi. Günümüz standartlarının ne altında ne de çok üstüne çıkmasalar da kendini izlettiriyor. Karakterler de bol ve iyi işlenmiş klişeli kişiliklerden oluşuyor. Neyse animenin asıl olayı olan gizeme gelelim. Çünkü bunu gayet güzel başarıyor. 5.bölümle beraber ana hikaye iyiden iyiye açılıyor ve oraya yoğunlaşıyorlar. Sizde bu gizemi merak ediyorsunuz, özellikle katil işlerini sevenler varsa güzel bir tempo aldığını söylemeliyim. Fakat bu kadar övmeme rağmen neden 6 verdiğimi açıklamanın zamanı geldi. Çünkü animenin benim açımdan büyük günahları var. 
     

    Açıkçası bu anime tamamen karanlık tonda bir iş olsaydı, çok daha iyi bir yapım olurdu. Ama komedi yanını sürekli canlı tutmak istemeleri, animenin asıl havasını baltalamış. Tam gaza gelmişsiniz, bölümün sonunda süper bir karanlık ortam oluşmuş: “İşte bu diyorsunuz”. Fakat anime tonu tamamen komediye çeviriyor. 1-2 Dakikalık kısa periyotlar değil, komple bölümü komedi üzerine kuruyor. Bu da benim sevmediğim nokta oldu. Siz sevebilirsiniz, ben karanlık tonda bir animeyi, 10 kere normal komediye tercih ederim. İşte bu en büyük eksisi oldu benim açımdan. Ve animenin sonlarına doğru “Hepimiz kardeşiz Bu kavga ne diye” tarzında, büyük intikam duygusu yerine, yine mutlu sona yakın bir işe gitmek… İşte bunlar benim sevdiğim türde yapımlar değil. O yüzden animeye 6 puanı verdim. Yoksa karakterler, hikaye, kurgu, sürprizler gayet iyiydi. Ama işleniş beni üzdü.

    Her şeye rağmen bu animeyi önerir misin, derseniz cevabım “Size kalmış” olur. Çünkü kötü bir anime kesinlikle değil. Sadece türü benlik çıkmadı, o biraz üzdü. Siz belki benden daha çok seveceksiniz. Kaldı ki Myanimelist Puanı 8’e yakın, günümüz için gayet iyi puanı var. Zaten 13 bölümde biten kısa hikayeleri çok özlediğimiz bu günlerde, gideri olduğunu düşünüyorum. Kısacası fragmanına ve konusuna bir bakın derim. Çok spoiler yemeyin, hatta konuyu bile çok detaylı araştırmayın, bir tık daha da fazla keyif alırsınız. Komedi seviyorsanız ekstradan bakın. Gündelik olaylar üzerine komedi çeviriyorlar. Hoş bazı mantık hataları var. (Abi masanın altındaki adamı da gör, dikiz aynasından da bak vb. gibi kısımlar bolca var) Ama anime işte deyip geçiyorsunuz. Sağlıcakla ve kısa animelerle kalın. Uzun ve bitmeyen animeler artık yoruyor beni. 
     

  • Spy x Family (2023) İncelemesi

    Yönetmen: Kazuhiro Furuhashi
    Stüdyo: Wit Studio, Clover Works
    Tür: Aksiyon, Komedi
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: 12
    Anime Puanı: 10/7


    Sevilem komedi – aksiyon serisi Spy x Family, üçüncü sezonu ile doludizgin devam ediyor… Demek isterdim ama bu sefer bizleri pek saramadı. Kısa yazımıza geçmeden önce ilk sezonun incelemesine buraya, ikinci sezon incelemesine ulaşmak içinse buraya tıklayabilirsiniz.

    Dediğim gibi üçüncü sezon ile seri devam ediyor ve her sezon ile beraber puan kırdığımızı gözlemledim. Bunun sebebinin ise Anya’dan ziyade diğer karakterler üzerine yoğunlaşılması olduğunu fark ettik. Mesela ikinci sezonda Bond adlı sevimli köpecik daha bir ön plandaydı, bu sezonda ise Yor Forger üzerine durulmuş. Zaten bölümlerin yarısı bir gemide, Yor’un “korumalık” görevi yaparken başına gelenleri izliyoruz. Neyse ki Anya da babası Loid ile beraber gemide de seriyi biraz daha eğlenceli kılıyor. 
  • Oynanması Gereken J-RPG Serileri


     
     
    Japonya’yı, o adada yaşayan garip insanları ister sevin ister sevmeyin, oyun endüstrisine yaptıkları katkılar asla küçümsenemez. Gerek Nintendo’su yahut Playstation’u ile donanımsal olarak gerekse batıya saldıkları milyonlarca oyun ile hepimizin hayatındalar. Yani bir insan çıkıp ben şu ana kadar Japon oyunu oynamadım diyemez. Bunu demesi için en basitinden Resident Evil bile oynamamış olması gerekir ve Resi oynamayan bir oyun sever de… Tuhaf olur:) Bir dönem hepimizin oynadığı PES, efsane Street Fighter, Mario, Legend of Zelda, Tekken, az önce bahsettiğimiz Resident Evil, hasretini çektiğimiz Silent Hill ve yazmazsak olmaz; Hideo Kojima ile Metal Gear Solid serisi bizlere bu arkadaşların hediyesidir.

    Bu yazımızda ise birazcık daha derine inmeyi planlıyorum. Az önce saydığım oyunlar fark ettiyseniz daha çok batı tarzına adapte olmuş seriler. Oysa Japonya’daki arkadaşlar bizlerin fazla aşina olmadığı – yeni keşfettiği iki türü uzun yıllardır oynamakta. İlki görsel roman tarzındaki oyunlar. Anime nedir sanırım bilirsiniz. Bu serilerin yüzde doksanı Manga denilen çizgi romanlarından uyarlanma. Görsel roman tarzı oyunlar da bu mangaların bir nevi oynanabilir hali. Diyalog üzerine kurulu ve hikayeye fazla bir katkınız yok. Açık konuşmak gerekirse herkese de hitap etmez. En popüler örneklerinden birisi: “Doki Doki Literature Club!” İkinci kategori ve aynı zamanda konu başlığımız olan tür ise Japanesse-RPG, kısaca J-RPG arkadaşlar. RPG türünü zaten biliyorsunuz. Genelde bir karakter yaratırsınız, ekibiniz olur, level atlayarak ve çeşitli güçlendirmeler edinerek yolunuza devam edersiniz. J-RPG türünün de bundan çok bir farkı yok. En büyük farkı; buram buram anime kokmaları ve bir serinin düzinelerce oyunu bulunması! Bu oyunlarda karakter oluşturmazsınız, karakter hazırdır ve sadece ismini koyarak oyuna başlarsınız. Ayrıca birçoğu sıra tabanlı dövüşler içerir. Yani bir siz bir düşman sıra ile vurur:) Yine level atlayarak ve yeni güçler – ekipmanlar edinerek yolunuza devam edersiniz. Batı dünyasında da bilinen en güzel örneği şüphesiz Final Fantasy serisi olur. Bu serinin onuncu oyununu oynadıysanız veya bakarsanız sıra tabanlı dövüş ile ne kastettiğimi çok daha iyi anlarsınız.

    Günümüzde birçok J-RPG tarzındaki oyun batıya da aktarılmış durumda. Hatta eş zamanlı çıkanları bile var. Eskiden bir J-RPG oyunu önce Japonya’da çıkar, birkaç sene sonra İngilizce altyazıları ile batıda çıkışını gerçekleştirirdi. Bizler daha serinin ilkini oynarken adamlar belki üçüncüsüne bile başlamış olurdu. Neyse, artık ufaktan toparlamam gerek; bu yazımızda, belki de adlarını ilk kez duyacağınız J-RPG tarzındaki serilere değinmek istedim. Dediğim gibi, daha bizim farkında olmadığımız ve Japon halkının bitirdiği birçok oyun mevcut. En azından batıya aktarılmış olanlara değinmek ve birkaç tane bile olsa onları gün yüzüne çıkarmak istedim. Bu arada, listedeki oyunları alfabetik olarak sıralamayı uygun gördüm. Yani en kötüden en iyiye veya tam tersi bir algı oluşmasın. Ayrıca Final Fantasy veya tam olarak J-RPG sayılmasa da Kingdom Hearts’ı batı dünyasında da bir hayli bilindiğinden listeye eklemek istemedim. Bir ara aklımdan Yakuza 7 geçti ama uzun soluklu serinin sadece son oyunu J-RPG tarzında olduğu için listeye dahil etmedim. Uzun lafın kısası; işte karşınızda mutlaka göz atmanız gereken on adet J-RPG serisi!
  • Natsu e no Tunnel, Sayonara no Deguchi İncelemesi

    Yönetmen: Tomohisa Taguchi
    Stüdyo: Clap
    Tür: Romantik, Bilimkurgu
    Yapım Yılı: 2022
    Bölüm Sayısı: Film
    Anime Puanı: 10/7


    Anime filmi ilk başladığında bizlere bir efsane olan Urashima Tünelini anlatarak giriş yapıyor. Rivayete göre bu tünel, giren kişilerin dileklerini gerçekleştirme gücüne sahipmiş. Tabi bir bedel karşılığında. Bu bilgi bizlere verildikten sonra ana karakterlerimiz Kaoru Touno ve Hanashiro Anzu’yu tanıyoruz. Kaoru içine kapanık, sessiz sedasız bir çocuktur ve babası ile yaşamakta, her gün okuluna gidip gelmektedir. Okuluna gidip gelirken de tramvay istasyonunda, yağmurlu bir günde şemsiyesini verdiği Hanashiro ile tanışır. Hanashiro daha atılgan bir karaktere sahiptir fakat iki karakterimizin de ortak özelliği; geçmişte yaşadıkları sıkıntı ve problemlerdir.

    Her animede olduğu gibi günün birinde, Kaoru eve döndükten sonra babasının fazlaca içtiğini görür ve babası da kız kardeşinin ölümünden dolayı Kaoru’yu suçlar – hatta ufak bir arbede yaşanır. İçerlenen Kaoru da evi terk eder ve ayaklarının onu nereye götürdüğünü fark etmeksizin koşmaya başlar. Derken Kaoru, Urashima Tüneline denk gelir. Tünele girer ve ölen kız kardeşinin terliği ile onun yine ölen papağanını bulur. Üstelik papağan canlıdır. Papağanın söylediği şarkıdan bunun kız kardeşinin papağını olduğu kanaatine varır. Kaoru tünelden çıktığında ise bir tuhaflık vardır çünkü tünelde kısa bir süre kaldıysa da dışarıda bir hafta geçmiştir. Ertesi gün merakına yenilen Kaoru tekrar tünele girer ve içeride Hanashiro’yu görür. İkili bir takım oluşturur, planlar yapar ve tüneli kendi istekleri doğrultusunda kullanmaya karar kılar. 
  • Goblin Slayer 2 İncelemesi

    Yönetmen: Misato Takada
    Stüdyo: Liden Films
    Tür: Fantastik
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: 12
    Anime Puanı: 10/6

     
    En son 2018 yılında bıraktığımız Goblin Slayer’in ikinci sezonu var karşımızda. İlk sezonun incelemesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Tür olarak MMORPG kategorisine de sokabileceğimiz animenin ikinci sezonu da klasik bir ikinci sezon çünkü ne başı var ne sonu :) Goblin Katili olarak adlandırılan arkadaşımız ekibiyle beraber zindanlara giriyor ve goblin avlıyor. Hikayeyi genişletmek adına ufak birkaç detay dışında ikinci sezon bizlere bir şey sunmuyor.

    İkinci sezonun ilk başlarında yeni ve ukala bir karakter bizlere sunulsa da çok geçmeden o da kendi yolunda ilerliyor. Dolayısıyla ikinci sezonda herhangi bir yeni karakter yok. Sadece Elf Yousei’in ailesi ve yaşadıkları yere odaklanıyoruz. Bunun dışında ekibimiz goblin öldürmeye devam ediyor. 
  • Solo Leveling İncelemesi

    Yönetmen: Shunsuke Nakashige
    Stüdyo: A-1 Pictures
    Tür: Aksiyon, Bilimkurgu
    Yapım Yılı: 2024
    Bölüm Sayısı: 12
    Anime Puanı: 10/7.5


    Jujutsu Kaisen’in son sezonunun furyası bittikten sonra hepimiz Solo Leveling’e odaklanmaya başlamıştık. Sosyal medyada, özellikle sırıtan heykeli hepimiz bir kere görmüşüzdür. Geçtiğimiz günlerde Solo Leveling ilk sezonunu tamamladı. Güzel bir sezon muydu? Fena değildi ama abartıldığı kadar var mıydı? Bence yoktu. Bu arada, tam bir aydır siteye yeni bir içerik eklememişiz. Unuttuğumuzdan değil, yoğunluktan diyelim:)
  • En İyi Anime Oyunları

     
     
    Evet, bugün farklı bir konseptle sizlerin karşısındayım. Anime severler olarak, animelerden uyarlanmış güzel oyunlar oynamak hepimizin hakkı. Bu yüzden En iyi anime oyunları adlı bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Animeden uyarlanan oyunlardan oluşan bu listeye direkt ulaşmak isteyenler, yazının en aşağısına bakabilir. Fakat çok güzel ve detaylı bir yazıyı kaçırmış olursunuz. Bu arada oyunlarımız Bilgisayara ve Konsol odaklıdır, yani mobil cihazları bu listenin dışında tuttuk. Çünkü mobil kısma her gün fanları memnun etmek için oyunlar çıkıyor, takip etmesi çok güç. Biz Pc/Konsol odaklı gidelim dedik. Zaten animelerden uyarlanan iyi oyunlar pek yok. Nedense çoğunlukla tutan animelerin, kötü dövüş oyunlarını görüyoruz. Hadi yazımıza kötülerle başlayalım ki iyilere şükür etmiş gibi oluruz.

    Yeni çıkan Jujutsu Kaisen Cursed Clash ‘le beraber tekrardan görmüş olduk ki, artık tutmuş animenin dövüş oyunu hemen yapıldıysa oradan koşarak uzaklaşın. Çünkü hepsi birbirinin kopyası şeklinde, geniş alanda bol bol efekt basılan ama kendisi boş oyunlar olarak karşımıza çıkıyor. Her ne kadar Demon Slayer, Naruto ve My Hero One's gibi iyi örnekler olsa da bu türün oyunları; Jump Force, One Punch Man Ahnk- JJk gibi tonla kötü oyuna da sahiplik ediyor. Geniş bir 3D dövüş alanında, pamuk yastık suratlı, ruhsuz yüz çizimlerine sahip karakterlerle birbirimize dalıyoruz. Ama çoğunun ortak noktası vasatı dahi geçemeyen fanların cebindeki parayı almaya çalışan oyunlar olması. Çoğunun dağıtıcısı da Bandai Namco. Popüler anime neyse ya ona dövüş oyunu yaptırıyor ya da My Hero Ultra Rumble gibi trend türe neyse karakterleri o dünyaya uyarlayın diyor. Bu yüzden gerçekten iyi anime oyunu görmek zor. Hele mobil tarafa hiç girmiyorum bile çoğu cebimizdeki parayı tırtıklamaya çalışıyor. Bu yüzden iyi ve kendine özgü bir yapıya sahip olan anime oyunlarına ekstra saygı duyuyorum. 
  • Angel Cop İncelemesi

    Yönetmen: Ichiro Itano
    Stüdyo: D.A.S.T. Corporation
    Tür: Aksiyon, Bilimkurgu
    Yapım Yılı: 1989 - 1994
    Bölüm Sayısı: 6
    Anime Puanı: 10/7


    Bir OVA (Original Video Animation) serisi olan Angel Cop, 1989 ve 1994 yılları arasında altı bölüm olarak yayınlandı. Bu seriye göre yirminci yüzyılın sonlarına doğru Japonya, dünyanın bir numaralı ekonomisidir ve başta Red May olmak üzere birçok terör organizasyonu ile mücadele içindedir. Bu örgütlerle mücadele etmek için de özel bir birlik olan Özel Güvenlik Gücü kurulmuştur. Adeta kanun dışında hareket edebilen bu gücün “adam öldürme” yetkisi sınırsızdır. Bu kuruluşun üyeleri Japonya’da terörü bitirmeye ant içmiş olsa da, başkaları da teröristleri hedef almakta ve deyim yerindeyse katliam yaparmışçasına onları öldürmektedir. Parçalanmış terörist cesetleri ortalığı süslemektedir. Çok geçmeden Özel Güvenlik Gücü ve bu insanların da yolları kesişecektir.

    Angel Cop, ismini Angel lakaplı Özel Güvenlik Gücü üyesinden almakta. Animenin politik yönü bir hayli ağır. Şahsen ben daha aksiyona ve şiddete yöneliktir diye başladım fakat siyasi kargaşa, koltuktan devirme ve arka planda yaşanan siyasi oyunlardan da nasibinizi alıyorsunuz. Şiddet yönü ise özel güvenlik gücünün silah kullanım yetkisi gibi sınırsız. Gerektiğinde patlayan cesetler, kan, kemik, kopan uzuvlar hepsini görüyoruz. 
  • Dr. Stone: New World İncelemesi

    Yönetmen: Matsushita Shuuhei
    Stüdyo: TMS Entertainment
    Tür: Macera, Bilim Kurgu
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: 11 + 11
    Anime Puanı: 10/8.5


    2019 yılından beri aramızda olan Dr. Stone’un son sezonunu bizlere 11 + 11 şeklinde iki parça olarak sundukları için incelemesini de yeni sezon olan “New World” komple bitince yapmanın daha uygun olacağına karar vermiştim. Maceranın başladığı ilk sezonun incelemesine buradan ve bir önceki sezon olan anime filminin incelemesine buradan ulaşabilirsiniz.

    Bir devam sezon olduğu için hikaye olarak detaya inmeyeceğim. İnsanlık taşlaşmış, Senku ve arkadaşları da bilim sayesinde gelişip bu taşlaşmanın kaynağını bulmanın peşindedir. Bir önceki anime filminde gemi kaptanı Ryusui da uyandırılmış ve deniz yolculuğu için artık pek bir engel kalmamıştır. Amaç; Senku’nun babası ve arkadaşlarının zamanında uzaydan indiği adaya yelken açıp sakladıkları değerli maden olan “platinyum”u ele geçirmektir. Böylece canlandırma sıvısı için topluca üretime geçebileceklerdir.

    Elbette Senku ve arkadaşlarının işleri anlatıldığı kadar kolay değildir. Gitmek istedikleri adada insanlar yaşamaktadır – daha doğrusu şu anki insanların ataları o adadan gelmektedir. Ve en büyük problem ama aynı zamanda yeni sezonu ilginç kılan ise şudur: Burada birileri taşlaştırma ışınını silah olarak kullanabilmektedir! Evet, taşlaştırma hala devam etmekte ve insanlar taşa dönüşmektedir. Dediğim gibi bu sezonun en büyük özelliği de bu. Bu nasıl bir silah, kim kullanıyor merak ediyorsunuz ve bölümler çerez gibi peş peşe gidiyor.
  • Yılın Animeleri 2023

     

    Ve bir kez daha yılın "enlerini" seçmemizin vakti geldi. Hem siz değerli okurların hem de sayın yazarlarımızın oylamaları ile, Anime-İnceleme olarak bu yıl üçüncüsü düzenlenen ödül törenimiz sona erdi ve geçtiğimiz senenin en iyilerini el birliği ile seçtik. Dileğimiz bu yılın da anime serileri yönünden zengin geçmesi ve hep birlikte birçok güzel seriyi izleyip incelememiz yönünde. Lafı fazla uzatmadan, işte geçtiğimiz senenin birincileri ve ikincileri!


    EN İYİ FANTASTİK

    Geçen senenin en çekişmeli kategorisi belki de En Fantastik Anime kategorisiydi. Bu sene ise durum tam tersiydi ve kazanan Jujutsu Kaisen'in yeni sezonu büyük bir fark atarak liderlik koltuğuna oturuverdi. Bir hayli geriden takip etmesine karşın Demon Slayer'in son sezonu da ikincilikle yetinmiş durumda.

  • Jujutsu Kaisen (2023) İncelemesi

    Yönetmen: Shouta Goshozono
    Stüdyo: Mappa
    Tür: Macera, Aksiyon, Fantastik
    Yapım Yılı: 2023
    Bölüm Sayısı: 23
    Anime Puanı: 10/10


    Jujutsu Kaisen ik çıktığında benim için sıradan bir animeydi. İçine iblis girmiş birisi Naruto’yu andırıyor, parmak yemesi ise Boku No Hero Academia’yı hatırlatıyordu. (Orada da saç yiyip güçleniyordu) Sıradan bir shounen animesi olarak gördüğüm Jujutsu Kaisen’in ilk sezonunu pek hatırlamıyorum. Pek akılda kalıcı olay olmaması, aradan da 3 yıl geçmesi tabii benim için büyük bir etken. Bir de arada Jujutsu Kaisen 0 çıktı ilk sezonun öncesini anlatıyordu. Güzel bir filmdi ancak Itadori Yuji’yi görmemek beni biraz hayal kırıklığına uğratmıştı. Gene belirli bir süre geçmesiyle birlikte nihayet Jujutsu Kaisen 2. Sezon çıktı ama o da ne?! Opening’te ki karakterler genç! Jujutsu Kaisen 0’da yer alan karakterler var! Daha sonra izlemeye başlayınca fark ettim ki adamlar 0’dan da öncesini konu alan anime yapmış. Bir an bu kadar da olur mu diye düşünmedim değil. Ben istiyorum Itadorı Yuji, o bana veriyor başka hikaye. Önyargımı yenip izlemeye başlamamla birlikte animeyi bir hayli sevmeye başlamıştım. Özellikle hikaye anlatımı müthiş ilerliyordu. Hani oyunlarda veya filmlerde olur ya o sıkıcı dediğimiz ek görevler; “Biri kaçırılır kurtarmak gerekir, araba bozulur tamir edilmesi gerekir.” Artık aklınıza ne gelirse. Jujutsu Kaisen bu olayı size olabildiğince hızlı bir şekilde anlatmaya çalışmış. Anime de birinin kaçırıldığı sahne var içinizden de geçiriyorsunuz herhalde üç bölümde böyle götürürler sonra animeyi paketleyip bitirirler. “Adamlar bunu 10 saniyeye sığdırmış.” Mekana gidilir, çevredekiler dövülür, kız kurtarılır” bitti. Sosyal Medyada da “Dünyanın en hızlı kurtarma görevi” başlıklı videoları yapıldı bu sahnenin. Anime bu andan itibaren beni olabildiğince bağlamaya başladı. Başka bir bölümde anime bitti herhalde diye tam kapatacakken olayların çıkmasıyla birlikte Jujutsu Kaisen 2. Sezon sürekli sizi şaşırtmayı başarıyor. “Siz siz olun Suguru ve Riko konuşurken animeyi kapatmayın.” Animenin ortalarına doğru konu artık iyice 0’la bir araya gelmiş, aklınızdaki tüm soru işaretleri kalmamış bir halde anlatıldıktan sonra zaman atlaması oluyor ve o da ne? “İŞTE GÜNÜMÜZ!” Diye çok sevindiğim an gerçekleşiyor. Yeni bir açılış müziği (YOU ARE MY SPECIAL mükemmel bir müzik) lanetli ruhlar bir yandan jujutsu büyücüleri bir yandan yürüyüp verilmeye çalışılan o iyiler ve kötüler sahnesi beni daha da mutlu etmeyi başardı. Beklediğim o animeyi nihayet izleyecektik.

    Jujutsu Kaisen 2. Sezon - 2. Kısım Shibuya Arc. Olarak adlandırılmış. Lanetli ruhlar Shibuya bölgesine saldırı gerçekleştiriyor ve olaylar karışıyor. Amaçları ise Jujutsu Büyücü’lerinin en güçlüsü Gojo’yu mühürlemek. Gojo yoksa rahat rahat planlarını uygulayabilirler. Plan ise insanları bir nevi evrimleştirmek. Lanetli ruhların ortaya çıkma nedeni insanlar, insan yoksa lanetli ruhta yok. Jujutsu büyücüleri rahat, dünya rahat. 2. Sezonun benim için en büyük etkeni sürekli sizi şaşırtması. Günümüzde izlediğimiz şeylerde bir denge olmadığını düşünüyorum. Jojo’nun son sezonunu örnek alalım. JoJo değil mi? Adı üstünde? JoJo’yu izlemek isterim. Ama hayır, rastgele karakterlerin Pinokyo kavgasını izleyerek başlıyorsunuz sezona. Ne havalı karakterler, ne de derin bir hikaye var. Öyle rastgele izliyorsunuz işte, tam çerezlik.
  • Copyright © 2013 - Nisekoi - All Right Reserved

    ANİME İNCELEMELERİ SAYFASI Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan